SENİRKENT

 ULAŞIM:

         İl merkezine 76 kilometre uzaklıktadır. Isparta’dan Senirkent’e iki güzergahtan ulaşılmaktadır. Bunlardan birincisi, İstanbul yolu ile Keçiborlu, Uluborlu üzerinden, diğeri ise Konya yolundan Barla üzerinden ulaşan yoldur. Her iki yol da asfalttır.

            İlçeye bağlı kasaba ve köylerle ulaşım son derece kolay olup, bütün köy yolları asfalttır.

         DOĞAL YAPI:

            Senirkent, Eğirdir Gölü’nün Hoyran Gölü adı verilen Kuzey kısmının batısında bir vadide yer alır. En geniş yeri 10 kilometre uzunluğunda ve batıya doğru gittikçe daralan vadinin güneyindeki Kapı Dağı’nın (Kocadağ) kuzey yamacında kurulmuştur.

         Güneydoğusunda Eğirdir, Güneyinde Atabey, batısında Uluborlu, kuzeybatısında Afyon’a bağlı Dinar ilçesi, kuzeyinde Şuhut ve kuzeydoğusunda da Yalvaç ilçeleri ile komşudur.

         Senirkent’in yüzölçümü 600 kilometrekare ve deniz seviyesinden yüksekliği 1010 metredir.Uluborlu’da başlayan Pupa çayı Senirkent ovasının ortasından geçerek Hoyran Gölü’ne dökülür.

         İlçenin güneyinde 2446 metre yüksekliğinde Kapı Dağı, güney doğusunda ise, 2734 metre yüksekliğinde Gelincik (Barla) Dağı bulunmaktadır.

            Coğrafi konumu itibariyle Akdeniz ve İç Anadolu bölgesi arasında yer alan Senirkent ve çevresinde karasal iklim tipinin özellikleri göze çarpar. Yazlar, sıcak ve kurak geçerken, kışlar sert ve yağışlı geçer.

         TURİZM:  

            İlçenin turizm açısından yeterli ilgiyi gördüğünü söylemek pek mümkün değildir. Aslında değerlendirilme imkanı olan turistik potansiyeli mevcuttur.

         Gelincik Dağı’nda bulunan Sedir Ormanları ve Kirazlı Yaylası Dağ Turizmi yönünden değerlendirilebilecek niteliktedir.

         Eğirdir Gölü’nün kuzey bölümünü oluşturan Hoyran Gölü’nün bir bölümü ilçe sınırları içerisinde yer almakta olup, doğal güzelliklere sahiptir.

         Yassıören Kasabası sınırları içerisinde bulunan Değirmenderesi ve Ayazma piknik alanları, yemyeşil çevresi ve tertemiz memba suları ile piknik yapanların en gözde uğrak yerlerindendir. İlçenin hemen üzerinde yer alan Kuyucuk ve Santral mesirelikleri de ilgi gören dinlenme alanlarıdır.

         Uluğbey Kasabasının kuzeyinde yer alan Koru Dağları üzerindeki koru yaylası, Peynir İni Mağarası, Yayla turizmini sevenlere tavsiye edilecek güzelliklere sahiptir.

               KÜLTÜR VARLIKLARI:

               Tymandos: Yassıören kasabasında bulunan bir antik kenttir. Kalıntıları günümüze ulaşmayan bu antik  kente ait bazı mimari biloklara Senirkent ilçe merkezinde bir ilkokul bahçesinde ve Yassıören kasabasında rastlanmıştır.

            Yassıören Höyük:  Yassıören kasabasının 1 km. kuzeyinde bağların içindedir. 50X50 metre boyutlarında 7 metre. yüksekliktedir. Eski Tunç Çağı yerleşmesi vardır.

            Güreme Höyük: Ortayazı köyünün 2 kilometre kuzeyindedir. Geniş ve yayvan bir alanı kaplar. 200X100 metre ölçütlerinde ve 4 metre kadar yüksekliktedir. Eski Tunç çağı keramikleri vardır.

            Gazrip Höyük: Garip köyünün 2 kilometre kuzeyindedir. 150X200 metre boyutlarında ve 5 metre yüksekliktedir. Eski tunç çağı yerleşimidir.

            Tohum Kesen Höyüğü: Büyükkabaca kasabasının sınırları içerisinde ovada yer alır. 50X50 boyutlarında 1 metre kadar yüksekliktedir.

            Aralık Höyük: Büyükkabaca kasabası sınırları içerisinde ovada Ulağıtepe yanındadır. 100X100 metre boyutlarında ve 12 metre yüksekliktedir. Eski Tunç çağı yerleşimi vardır.

         Gençali höyük:  Gençali Köyü’nün 2 kilometre kuzeyinde Hoyran Gölü kenarındadır. 100x100 metre boyutlarında 7 metre yüksekliktedir. Eski Tunç Çağı yerleşimi olan höyük üzerinde balıkçı barınakları vardır.

         Velibaba Türbesi: Veli Baba Türbesi, 17. yüzyıl Osmanlı mimarisinin güzel örneklerinden birirdir.

         1610 yılında yaptırılan türbe, yüzyılların yıpratması nedeniyle 1895 ve 1954 yıllarında orijinal şekli bozulmadan iki defa tamirat görmüştür.

         Türbenin bulunduğu Uluğbey Kasabası sakinleri bu ecdat yadigarını korumak için büyük çaba sarfetmektedir.

         EKONOMİK DURUM:

         Halkın geçimi tarıma dayanır.Bağcılık, elmacılık, gülcülük, pancar ve hububat tarımı yapılır. Tarım arazisinin az oluşu ve ilçede sanayi ve madencilik gibi sektörlerin bulunmaması,1930’lu yıllarda başlayan çaba ile eğitime yönelmiştir.

         Bağcılık, Senirkent’te yıllar boyu uğraşılan geleneksel hale gelen tarım koludur. 207000 dekar alan üzüm bağı olarak değerlendirilmiştir. Senirkent, bölgenin en kaliteli üzümünü yetiştiren bağlarına sahiptir.

         Yetiştirilen üzümler; taze sofralık, kuru üzüm, sirke, pekmez, şarap, reçel, jöle ve marmelat yapılarak değerlendirilir. Asma yapraklarından ise, yemeklik sarma yapılır. Senirkent bağlarında yetişen üzümlerin çeşitleri; dimrit, tilki kuyruğu, kadın parmağı, devegözü, büzgülü, gemri, yuvarlak çekirdekli adları verilir. Bağcılık, Yassıören ve Uluğbey kasabalarında daha yoğundur. Her yıl TEKEL tarafından kuru üzüm alımı yapılmakta olup, yıllık rekolte 700 ton civarındadır.

         Halkın önemli gelir sağladığı ürünlerden biri de bademdir. Bademler kabuklu ve kırılarak iç badem şeklinde satılmaktadır. Şekerpancarı üretimi de yapılmakta olup, son yıllarda 80 bin ton civarında rekolteye ulaşmıştır. Şekerpancarı alımları Büyükkabaca kasabasında yapılmaktadır. Hoyran gölünden alınan su DSİ kanalları ile ilçenin  arazisini sulanabilir hale getirmiştir.

         Böylece; elma, kiraz, vişne, kayısı, üzüm, kavak yetiştiriciliğinde büyük gelişme olmuştur.

         Hayvancılık ise, küçük baş(koyun, keçi), etlik dana ve süt ineği besiciliği şeklinde yapılmaktadır.

         SENİRKENT SEL FELAKETİ:

           

Senirkent ilçesinde 13.07.1995 tarihinde saat 20:10’da Kapıdağ’a yağan yoğun yağmurun, önüne kattığı teressübatın ilçe merkezine akamsı sonucu, büyük bir sel felaketi meydana gelmiştir. Olayda 74 vatandaş hayatın kaybetmiştir. 230 ev oturulamaz hale gelmiştir. Ancak devletin ve vatandaşların etkin müdahalesi sonucu, ilçede hayat kısa sürede normale dönmüştür.

left.gif (1343 bytes)